24 Ocak 2018 Çarşamba

Blow-Up: And Other Stories (Cinayeti Gördüm) - Julio Cortazar

Julio Cortazar'ın hiçbir eserini okumamıştım ve öyküleriyle başlamak istedim. Yazarın on beş öyküsünden oluşan bu seçkide birçok öykü 'öykü yazarlığı daha iyisi denenene kadar az çok budur' dedirtiyor. Cortazar'ın çok ve hızlı çalışan bir kafası var, okuyucu da onu takip etmek zorunda kalıyor, bu da her okuyucu için kolay bir iş olmasa gerek. Fantastiğin ve gerçekliğin iç içe geçtiği bu öykülerde dil yazarın kullandığı bütün oyunlara rağmen (anlatıcıların değişmesi, aynı anlatıcının birinci ve üçüncü tekil şahıs dilini hızlı ve ani geçişlerle kullanması ve daha nicesi) doğallığını koruyor ve öykülerin hepsi akarak ilerliyor. Gündelik, sıradan olaylar birdenbire bir gizemin veya felaketin araya girmesiyle (veya hep orada duruyor oluşu ve herkesin son ana kadar onu görmezden gelişi ile) sekteye uğruyor. Öyküleri benim için çok güzel kılan başlıca taraf ise bütün o gizem, korku, fantezya dolu olayların araya girdiği sırada öykülerin özünde sürekli var olan insani duyguların, ilişki çatlaklarının varlıklarını çok süreğen bir şekilde korumaları oldu. Kahramanlar kendileri için sıradan olan hayatlarını yaşıyorlar, ama arkada hep bir tekinsizlik var. Hepsi de bununla yaşamak veya ölmek zorundalar. İşin ilginç tarafı ise bunların hepsi hayatın bir parçası. Kendini bir amfibiyana dönüşmüş bulan adam da, kalabalık bir evde gezinen kaplan da, okuduğu polisiye romanın kurbanı olduğunu anlayan adam da kendi doğallıkları içinde okuyucunun zihnine dank ediyor.

Bu kitap için uzun uzun konuşmak istemiyorum. Axolotl, House Taken Over, Letter to A Young Lady in Paris, Continuity of Parks, Bestiary, Blow-up, At Your Service, The Pursuer, Secret Weapons kitapta beni en çok etkileyen, okumaktan çok zevk aldığım öyküler.